Akademisyen Olmak

Hayatımızın en güzel dönemlerinden biri hiç şüphesiz üniversite yıllarımızdır.Bu dönemde acı, tatlı güzel hatıralar, arkadaşlar ve dostluklar ediniriz.Aynı zamanda da aileden uzak geçen bu yıllar bizleri ilmek ilmek geleceğe hazırlar.Kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı, kendi başımıza kararlar vermeyi öğrendiğimiz güzel yılları söylüyoruz.Tabi bunları yaparken de esas gayemiz olan okumayı öğrenmeyi unutmamak lazım.Üniversitede öğrendiğimiz bilgi ve beceriler dahilinde bizleri yarına yani iş hayatına hazırlar.Bir yandan bunlar olup biterken dönüp arkanıza baktığınızda zaman zaman şikayet ettiğiniz bitmez dediğiniz o üniversite yılları bitmiş olur.Üniversiteden mezun olduktan sonra kimi arkadaşlar iş dünyasına, kimi arkadaşlar kendi işlerinin başına ,kimileri ise üniversitede kalıp akademisyen olmayı seçerler.

İşte bu yazımızda da tam olarak son bahsettiğimiz “Akademisyenlik”konusunu ele alacağız.Bu yazımızda ;

▪️Nasıl akademisyen olunur ?

▪️Akademisyen olma yolunda not ortalamasının önemi ?

▪️Akademisyen olmak için gerekli koşul ve şartlar? vb. sorulara cevap arayacağız.

Konuya  yavaştan başlayalım … 🙂

🔹Akademisyen Kime Denir ?

Akademisyen ,bir disiplinde lisans eğitimi aldıktan sonra aynı veya farklı bir disiplinde lisans üstü eğtimi yaparak ihtisas kazanmış, bir üniversitede araştırma yapan kişiye denir.Akademik kariyer kişiye çok fazla alan tanıyan, belli bir işten fazlasını sunan, yalnızca “Çalışmak” anlamına gelmeyen bir yaşam şekli ve düşünüş biçimi olan önemli bir kariyer tipidir.

Akademisyenlerin başlıca çalışma alanları araştırma yapmak, bilimsel gelişmeleri incelemek, öğrencilere ders vermek, yaptığı çalışmaları bilimsel makaleler, konferanslar, sempozyumlar vb. yoluyla paylaşmıştır.

🔹Akademisyen, Araştırma Görevlisi ve Öğretim Görevlisi aynı şeyler mi ?

Öncelikle bu kadrolar arasındaki farkı belirleyelim.

Öğretim Elemanı: Akademik personele verilen genel isimlendirmedir.Bir araştırma görevlisi de bir profesör de öğretim elemanı olarak adlandırılır.

Öğretim Üyesi:Yüksek lisansın ardından doktorasını tamamlamış kişiler, yani doçent ve profesör kadrosunda olan kişiler öğretim üyesi olarak isimlendirilir.

Öğretim Görevlisi:Yüksek lisans yada doktora şartı aranmayan üniversitelerde ders veren kişilerdir.

🔹Akademisyen Olmak için gerekli aşamalar nelerdir?

İlk adımımız Yüksek lisans derecesine sahip olmak.4 yıllık lisans eğitimi tamamlandıktan sonra alanın derinliklerine inmek için gerçekleştirilen bu eğitim akademisyenlik içinde ilk adımdır.

Yüksek lisansta öncelikle tercih ettiğiniz üniversiteyi, bölümü bulmak ve lisans not ortalamanızı olduğunca yüksek tutarak başvuruyu gerçekleştirmek.Her üniversitenin başvuru tarihi birbirinden bağımsızdır.

Okulların büyük bölümü dil yeterliliği için YDS akademik yeterlilik için de ALES puanları talep ediyor.Türkiye’de çoğu üniversitede yüksek lisans başvurusu için lisans not ortalamasının en az 2.50 ortalama şartı aranmaktadır.Puanlarınız ne kadar yüksekse başvurduğunuz üniversitenin sıralamasında o kadar şansınız yüksek olur.

Sizlere altın değerinde bir bilgi daha verelim.Yüksek lisans eğitiminize devam ederken üniversite de araştırma görevlisi kadrosuna da başvurabilirsiniz.Yani hem yüksek lisans öğrencisi hemde araştırma görevlisi olabilirsiniz.Bunun için lisans eğitiminizi tamamladıktan sonra YÖK’ün kadroların yayınladığı internet sitesinden takip etmek ve başvuruları gerçekleştirmek gerekli.

İkinci adım ise Doktora derecesine sahip olmak.

Akademisyenliğe giden yolda ikinci adım Doktora eğitimidir.Doktora yapmanın da kendine özgü şartları ve koşulları vardır.2-3 yıl arası süren yüksek lisans eğitiminin ardından 4-5 yıl arasında tamamlanan doktora eğitimine başlamak bu hedef için en büyük adımlarından biri.

Yüksek lisansı ile doktorasını art arda yapıp uzatma sürelerini kullanmayan biri yaklaşık 6 yıl sonra doçent olabilir ama bunun için de kadroların takibi şart.

🔹Doçent nedir? Nasıl olunur?

Doçent olmak için araştırmalar ve üniversite çapında etkinlikler derlenir ve üniversite  son kararı verir.Yapılan incelemeler sonrası yapılacak mülakatla doçentlik unvanı kişiye verilir.Süreç burada da son bulmaz, mülakatta başarılı olan kişiler YÖK tarafından ilgili alanda kadro açılması durumunda doçentlik için başvuru yapabilir.

🔹Profesör Olma Şartları?

Doçent olarak ders verip araştırma ve yayın yapan kişi etkinliklerinden puan kazanır ve yeterli seviyeye ulaştığında profesörlüğe başvurabilir.

Doçentlikte en az 5 yıl sonra profesörlük kadrosuna alınabilecek.Profesörlük kadrosunda doçentlikle benzer prosedür uygulamakla birlikte mülakat uygulaması yaygın değildir.

Evet arkadaşlar,akademisyen olmak istiyorsanız eğer yazdığımız süreçlerde de gördüğünüz gibi çok çalışmanız gerekiyor.İlim yoluna girenler için büyüklerimiz tarafından çok güzel bir söz söylemişlerdir. “İlmin başı soğandan acı, sonu ise baldan tatlıdır. sonu ise baldan tatlıdır” demişler.Akademi hayatı uzun ve meşakkatli bir yol gibi görünebilir ama sonunda ülkeye ve akademi dünyasına kazandırdıklarınızla mutlu olacaksınız.

Kampüse Hoş Geldin ailesini takipte kalın diğer yazımızda görüşmek üzere.

Doğru Tercihin Anahtarı

Üniversite sınavı, öğrencilik hayatımızın ve gelecek planlarımızın kilit noktasıdır. Öğrenciliğimiz boyunca hayal ettiğimiz ve çeşitli fedakarlıklar ile sabırla çalıştığımız bu sınavda artık verilen emeklerin ve çalışmaların karşılığını alma vakti geldi! Sınava hazırlık sürecin ve sınav sonucun kadar tercih listen de doğru üniversiteye yerleşmende büyük önem taşımakta. Bu yüzden tercih döneminde çok uyanık ve araştırmacı olmalısın. Kampüse Hoş Geldin ekibi olarak sana bu süreçte dikkat etmen konular hakkında bazı ipuçları vereceğiz.

  1. KILAVUZ.

Yükseköğretim Programları ve Kontenjanlar Kılavuzunun güncel halini mutlaka okumalısın. http://www.osym.gov.tr

  1. PUAN MI SIRALAMA MI ÖNEMLİ?

Tercih listeni hazırlarken yerleştirme puanın değil, yerleştirme başarı sıran daha önemli. Çünkü her sene değişen sınav zorluğu, artan kontenjanlar, yeni fakülte ve bölümlerin açılması, baraj puanın düşmesi gibi farklılıklar ile orta sıralarda yığılmalar olabileceğinden puanı dikkate alan bir liste yanlış sonuç verecektir. Bu sebeple tercih listeni başarı sıralamana göre hazırlaman daha doğru olur.

  1. ADIM ADIM LİSTE HAZIRLAMAYA NASIL BAŞLAMALISIN?

Sınava giren her öğrencinin hayalinde genellikle belirli bir bölümler ve üniversite seçenekleri vardır. Aldığın sonuca göre hayalinde olan fakat puanı tutmayan 2-3 bölümü, başarı sırası senden %30-35 daha yukarıda görünse bile listenin başına eklemelisin. Listendeki bu bölüm senin sınırlarını zorladığın Nasrettin Hoca’nın göle maya çalması gibi “Ya tutarsa” dediğin bölüm olmalı. Fakat bu bölüm aşırı uçuk değil aldığın sonuca göre denenebilir üst tercihleri içermeli.
Asıl macera buradan sonra başlıyor. İdeal tercih sıralaman ve daha gerçekçi olduğun kısım bu 2-3 tercihten sonra gelmeli ve belirli kriterler gözden geçirildikten sonra başarı sıralamasına göre yukarıdan aşağıya doğru sıralanmalıdır. Listenin son bölümünü de eğer “Mutlaka bir yükseköğretim programına yerleşmeliyim” diyorsan kendi başarı sıranın %35 gerisinde başarı sırasına sahip olan yüksek öğretim programlarına da tercih listende yer verip kendini garantiye almalısın.

  1. FARKLI PUAN TÜRLERİNDEN SIRALAMA YAPANLAR NEYE DİKKAT ETMELİ?

Üniversite tercihlerini yaparken Sözel, Dil, Eşit Ağırlık, Sayısal gibi farklı puan türlerinden alım yapan üniversite ve bölüm tercihlerinde bulunabilirsin. Örneğin sayısal alanında ders döneminde daha çok çalışmış bir öğrenci, sınav sonucuna göre eşit ağırlık puanını daha başarılı bulup o alandaki bölümlerden de tercih yapabilir. Bu kısımda seni uyarmak istediğimiz durum listeyi hazırlarken üniversite tercihlerini puan türüne göre gruplandırmak ya da sınıflandırmak yerine yaptığın mantık ve hayal sıralamasına göre düzenlemen.

  1. SON PİŞMANLIK NEYE YARAR?

Tercih listene sıralamana güvenip sonradan pişman olacağın üniversite ve bölümleri koymamalısın. Çünkü her sene puan ve sıralama mantığının belli faktörlerden dolayı değiştiğinden bahsetmiştik. “Yok çıkmaz zaten burası, öylesine dolu gözüksün diye yazdım” gibi bir düşünceyle sonucuna üzüleceğin yerleri listene en baştan eklememelisin. Tercih listesinde yer var diye her satırı doldurmak zorunda değilsin.

  1. YENİ AÇILAN ÜNİVERSİTE VE BÖLÜMLERİ TERCİH EDERKEN NELERE DİKKAT ETMELİSİN?

Tercih kılavuzunda yeni açılan ve önceki kılavuzlarda en küçük puanı ve başarı sırası bulunmayan bir bölümü tercih etmek istiyorsan, üniversite ve bölümün eş değeri veya yakını olan üniversite ve bölümün bir sene önceki verilerini dikkate alarak tercih yapabilirsin fakat yeni açılan bölüm ve üniversitelerde her zaman risk vardır. Bu yüzden listene garanti alternatifler eklemeyi unutma! Yeni açılan bölümlerin ders içeriklerini araştırmalı, üniversitelerin bilgilendirme sayfalarını okumalısın. Aklına takılan konuları üniversitelerin sitelerinden bulabileceğin, fakülte sekreterliklerinin iletişim numarası ile iletişime geçip çözebilirsin.

  1. TERCİH YAPARKEN ÜNİVERSİTE Mİ YOKSA BÖLÜM MÜ DAHA ÖNEMLİ?

Tercih yaparken mezun olacağınız üniversiteyi değil hayalinizdeki mesleği dikkate almanızı tavsiye ederiz. Üniversitenizin markalaşmış olmasındansa hayal ettiğiniz mesleğe yönelik fakültenizin kalitesi, branş hocalarınızın projeleri ve çalışmaları ve üniversitenin alanınıza yönelik sağlayacağı imkanlar daha önemlidir. Bu yüzden hayalinizdeki mesleğe çevre baskı ve yönlendirmeleriyle karar vermeyin. Kendi ilgi ve yeteneklerinizin, gelecekten beklentilerinizin farkına vararak meslek tercihinizi ve araştırmalarınızı yapın.

  1. TERCİH LİSTENE EKLEDİĞİN OKUL VE BÖLÜMLERİ TANIMAYA ÇALIŞ.

Üniversitelerin web siteleri ve sosyal medya hesapları bu konuda çok işine yarayacaktır. Ayrıca sitemizde bulunan NESİ MEŞHUR? Serisine de göz atmanı tavsiye ederiz. Tercih listene eklediğin üniversitenin bulunduğu şehir sana uygun mu? Kampüsü hayallerindeki gibi mi? Ulaşım imkanları nasıl? Sosyal faaliyetleri çok mu? Üniversitenin yurt dışı ve staj imkanları nasıl? Bunun gibi soruları kendi kişiliğin ve beklentilerine göre sıralamalısın. Çünkü bu konuda tek mutlak doğru yok, sana en
uygun olan seçenekler var. İsteklerini belirlemeli ve tercih listesi yaparken dikkat etmelisin.

  1. OKUL KODLARINI KONTROL ETMELİSİN!

Tercih formuna yazdığın tüm bölümlerde kodlama hatası olmamasına son derece dikkat etmelisin. Maalesef tek bir rakamı yanlış yazarak istemediği şehirlere ve bölümlere yerleşmiş veya açıkta kalmış arkadaşlarımız var. Bu sebeple tedbiri elden bırakmamakta fayda var.

  1. UZMAN DESTEĞİ ALMAK.

Öğrenci ve aile her ne kadar dikkatli ve özenli bir şekilde tercih listesini hazırlamış olsa da tüm duygusal faktörlerden uzakta ve alanında tecrübesi olan bir uzman gözünden listenin geçmesi çok faydalı olacaktır. Bu sebeple öncelikle mezun olduğun lisedeki rehber öğretmenin veya idarenin tercih danışmanlığı ile ilgili çalışmaları olup olmadığını araştırmalısın. Başka bir seçenek olarak da yaşadığın şehrin veya ilçe belediyelerinin bu konudaki çalışmalarını takip edebilirsin. Bazı illerimizde tercih danışmanlığı ofisleri kurulmakta. Ya da son seçenek olarak online danışmanlıklar ve videolu anlatımlarla tercih listeni kontrol edebilirsin.
Doğru tercih listesini hazırlaman için teknik olarak bilmen gerekenleri sıraladık. Biraz da muhabbet edelim ve senden bahsedelim.
Üniversite okumak elbette hepimizin hayali ve yazımın bu bölümünde seninle aynı yollardan çok yakın zamanda geçmiş bir arkadaşın olarak konuşmak istiyorum. Lütfen artık rahatla. Sen elinden geleni yaptın. Ve en önemlisi sen, insanlık olarak çok belirsiz bir süreçten geçtiğimiz, bizleri; okullarımızdan, öğretmenlerimizden, eski konforumuzdan uzak tutan bir virüsle mücadele ettiğimiz süreçte bütün bu zorlukları arkanda bırakarak o masaya oturdun ve ders çalıştın. Bu aşamadan sonra artık yetişkinliğe bir geçiş süreci olan üniversite hayatına geçmeden önce kendini daha iyi tanıman için güzel kitaplar okuyabilir, kült filmler ve belgeseller izleyebilir, tercih ettiğin alanla alakalı
araştırmalar yapabilir ya da hep aklında olan ama bir türlü vakit ayıramadığın bir sanat dalı veya spor türüyle ilgilenebilirsin. Her şeyin ötesinde sana söylemek istediğim bir şey var.

SEN AKLINA KOYDUĞUN HER ŞEYİ BAŞARIRSIN ÇÜNKÜ SENİN İNANILMAZ BİR GÜCÜN VAR VE SEVGİN DE VARR.

Sınav Değil, Tercih Kazandırır

Tercih dönemi hayatımıza yön verdiğimiz önemli köşe başlarından birisidir. Peki bu kritik kararları verirken nelere dikkat etmeliyiz? Hedefleriniz ve başarı sıralamanız arasında gidip geldiğiniz bu süreçte nasıl bir yol izlenmeli…

Doğru tercih adımları;

Yükseköğretim Programları ve Kontenjanlar Kılavuzu mutlaka okunmalı ve bu kılavuza göre hiçbir ön şart(puan, başarı sıralaması, şehir, vb.) gözetilmeksizin istek sırasına göre tercih edeceğiniz tüm program ve bölümler belirlenmeli. Kılavuza http://www.osym.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.
Belirlenen program ve bölümlerin yanlarına tüm özellikleri (burs, ücret, özel koşullar vb.) ve tercih edilen bölüme bir önceki yılda giren adayların başarı sıraları yazılmalıdır.
Tercihler kesinlikle başarı sırasına göre yapılmalıdır. Başarı sıralaması 20 binde olan kişinin ilk 4-5 binden birkaç tercih yapması, ama tercih yoğunlaşmasının 10-25 bin arasında olması, daha da somutlaştıracak olursak; kendi sırasının yarısı ve yarısı kadar fazlası aralığında liste oluşturulabilirler. Yani başarı sıralamanız 20 binde ise 10bin ile 30 bin aralığında tercih listesi oluşturabilirsiniz.
Üniversite seçimi en az bölüm seçimi kadar önemlidir. Tercih Listenizde sıralama yaparken öncelik vereceğiniz kriterler arasında, üniversitenin sunduğu kampüs olanakları, ulaşım imkanları, yurt, barınma ve yemek durumuna, yabancı dil eğitiminden eğitim programına, üniversitenin bulunduğu şehir, burs durumu, ek ücret uygulamasından hazırlık sınıfı şartına göre pek çok ölçüt yer alabilir. Seçilen üniversitenin çift ana dal, yan dal, Erasmus yapma imkânı verip, vermediği tercih sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli bir husustur. Çünkü üniversite hayatında bu programları gerçekleştiren kişiler büyük bir avantajla mezun olacaklalardır. Bunların dışında bir öğrencinin üniversite hayatında olması gereken en önemli şey; sosyal aktivitedir. Bu nedenle tercih edecekleri üniversitelerin öğrenci kulüpleri ayrı bir öneme sahiptir. Öğrenci kulüpleri okul hayatını güzelleştirdiği gibi öğrenci mezun olduğunda kendisine geniş bir network ağı sağlamaktadır.
Aile istiyor diye kesinlikle sevmediğiniz bölümü, alanı seçmeyin. Unutmayın; Seçeceğiniz mesleği siz yapacaksınız aileniz değil. Sevmediğiniz istemediğiniz bir bölümü puanınız tutuyor diye listenize almayın.
Tercih sürecinde tercih danışmanlığı almak kişilerin tercih sürecini daha rasyonel yürütmesine katkı sağlayacaktır. Bu süreçte Kampüse Hoş Geldin olarak yüzlerce üniversite öğrencisi ve üniversiteden henüz mezun olmuş olan kişilerden oluşan danışmanlık platformumuzdan yararlanabilirsiniz. Tercih danışmanlığı almak istersen http://kampusehosgeldin.com/tercih/ linkinden erişim sağlayabilirsin.

Bültene Kayıt Ol

Do you have questions
and want to contact us?
Call or visit us.

+844-1800 88855
56 Glassford Street Glasgow
G1 1UL, New York, USA

Media Gallery

Monday – Friday:
09:00 AM – 06:00 PM

Saturday:
10:00 AM – 05:00 PM

© 2023 – ÜniAK